Nihayet geri döndük. :)
Çok yorucu ve bir o kadar renksiz geçen vize haftasının ardından içimizi açmak ve birazcık olsun kendimize gelebilmek için kendimizi Kuzguncuk'un masalsı sokaklarına attık. Kuzguncuk'un sokakları sanki bir film seti gibi, yürürken her bir detay içinizi açıyor.
Birbirinden renkli ve sevimli evlerinin yanısıra, birbirinden tatlı ve çok canayakın semt sahibi kediler ve köpekler yine her zamanki gibi bizleri çok sıcak bir şekilde karşılıyorlar. :)
Hiçbir detayı kaçırmamak için her bir sokağı adım adım turlayıp, yokuşlar inip çıktıktan sonra haliyle deli gibi acıkıyorsunuz. Biz de hem sevimli dekoru hem de çok lezzetli görünen yemekleri bizi kendine çeken 'Hayat Cafe'de soluklandık ve yemeklerimize gömüldük.
Yemeklerimizi yedikten sonra Kuzguncuk sahile doğru çıktık. Burada karşılaştığımız manzara ve bu manzaraya sahip evlerin muhteşemliği karşısında iç geçirerek yolumuza devam ettik. Pembeli olan Doğanay'ın, beyaz köşk ise Tuğba'nın. Siz de favori köşkünüzü seçin ve hayallere dalın! :)